Selamünaleyküm değerli Newmediaturkey.com ailesi
Bugün sizlere aldığım günden bu yana yorumumu merakla beklediğiniz Çarpı 2 kitabının yorumu ile merhaba diyorum. Öncelikle şunu söylemek istiyorum, ilerleyen günlerde sizler için okuma serüvenimi genişletip yazar ve içerik bakımından çeşitlendirmek için çalışmalara başladım. Şimdi dilerseniz yazıyı aşağıya kaydırıverin kitabımızın yorumuna geçebiliriz.
Başkarakterimiz Piraye, 12 yaşında çalışan fakat bir taraftan da pedegojik olmaya gayret gösteren bir anne-babaya sahip, evde anne-babası dışında birde dedesi ve ninesiyle yaşayan özellikle annesinin pedegojik davranışlarından oldukça bunalmış. Okul hayatı da pek yolunda gitmeyen bir genç, ailesinden uzun zamandır istediği tek bir şey var, hayallerini süsleyen akıllı telefona kavuşmak. Ailesi ise her defasında 13 yaşına gelmesi gerektiğini söylüyor ve ekliyordu: telefonu alırız ama yaşın çarpı şu kadar dakika bakabilirsin. Hatta öyle ki artık bu yöntem Piraye’nin hayatını yönetir hale gelmişti ve karakterimiz bundan hiç hoşlanmıyordu.
Piraye’nin iple çektiği o gün sonunda gelmiş ve artık 13 yaşına girmişti. Bir telefonu olduğu için oldukça heyecanlı olan ve içi içine sığmayan karakterimiz, keyfince videolar izleyebilecek, arkadaşları ile durumlar paylaşabilecekti çünkü Piraye’nin gün içinde neler yaptığını neden herkes bilmesindi. Bir kandil gününde Babaannesinden gelen uzunca bir ses kaydını X2 hızında hızlandırarak dinlemesi ile uygulamada hızlandırma özelliğini keşfediyor. Daha sonra uygulamaya tuhaf bir özellik geliyor ve bu özellik ile Piraye, hayatını da hızlandırabileceğini fark ediyor ve hayatında sıkkınlık yaşadığı bütün anları hızlandırmaya alıyor, başlarda güzel gelen bu özellik Piraye’nin hayatını oldukça kötü etkiliyor ve gün geçtikçe hızlandırdığı anları özlemeye başlıyor.
Bunu nasıl çözeceğini bilemeyen Piraye, kandil gününün gelmesiyle bu durumdan kurtulmak için soluğu dua etmek üzere camii de alıyor. Birde ne görsün Anne-Babası, Dedesi ve Ninesi de orada yanlarına giden Piraye ailesinin de hızlandırmada olduğunu öğrenince çok şaşırıyor bütün aile tek tek başından geçen olayları anlatıyor. Sarılıp ağlaşarak birbirlerini çok özlediklerini anlıyorlar. Ertesi sabah evin babası bu işe bir çözüm buluyor ve evdeki bütün akıllı telefonları kapatıp bütün aileyi sadece arama ve mesaj özelliği olan tuşlu telefonlara geçiriyor.
Piraye başta istemese de bir daha aynı şeyi yaşamak istemediği için bu teklifi kabul ediyor. Camii de yapılan itiraflar sonrası Babaanne ve Dede hayatlarından memnun bir şekilde devam ederken, Evin pedegojik annesi, kendisi gibi olmaya ve kızıyla daha fazla ilgilenmeye karar verirken pedegojiyi gerektiği yerde gerektiği kadar kullanmaya başlar ve bu durum kızını oldukça mutlu eder. Evin babası ise daha mutlu bir iş ve aile yaşamına erişir.
Onlar erdi muradına biz çıkalım kerevetine…
Bu kitap sadece çocukların ve gençlerin değil velilerinde kendilerinden bir şeyler bulacağı enfes bir yapıt olmuş yazarımız Hatice Kübra Tongar’a teşekkür ederken, çizerimizi unutmak olmaz ayrıca teşekkürler Ayça Tuba Kaya, çizimlerde hikâyeyi destekler nitelikte ve oldukça etkileyici bir yapıya sahipti.